Zeytinburnu’nun Kazlıçeşme semtinde yer alan Erikli Baba türbesini ziyaret etmek isterseniz, Marmaray ile Kazlıçeşme istasyonunda inip biraz yürüyerek buraya ulaşabilirsiniz. Bakalım Erikli Baba kimmiş;
Erikli Baba, Hacıbektaş’ın ilk haliflerinden olup, İmam Musa-i Kazım soyundan gelmektedir. Esasen ismi Es-seyyid Muhammed Eryek’dir. Tasavvufta, Ehl-i Beyt’e eren insan yetiştirenlere Eryek denir. Ünvanı buradan gelmektedir. Halk arasında ise, kışın erik yetiştirmesi kerametine istinaden Erikli (Eryek) Baba ismi verildiği söylenmektedir. Balım Sultan ve Otman Baba erkannamesinde, Erikli Baba için İstanbul’un gözcülerinden olduğu ve 12 büyük dergahtan biri olduğu belirtilmektedir. Dergah içinde o dönemin en ünlü zakirleri ve bu yola gönül verip şehid edilmiş erenlerin mezarları ve türbeleri olup, bugün de korunup ziyaret edilmektedir.
Eryek Baba; sevenlerinin gönlünde taht kurmuş bir “İnsan-ı Kamil” dir. Onların her tür yaratıcılıkları nın kaynağıdır. Halk arasında Eryek Baba bin bir adla çağrılır. O’na; Eryek Baba, Ermiş Baba, Eren baba, Eryek Sultan dendiği gibi Erikli Baba ismi,kış mevsiminde, kar ve buz içinde “erik” yetiştirme kerametini göstermesinden kaynaklanmıştır .
Halk arasındaki söylenceye göre; Eryek Baba, Horasan Erenleri ile birlikte İstanbul’a geldikten sonra dergahını bugünkü yerinde kurmuş, kapısını yedi kıta, 18 bin aleme açmıştır. İşte günlerden bir gün kendisini ziyarete bir hamile bacı gelmiş, Hamile Bacı’nın canı fena halde aşerip Eryek baba’dan diğer bacılar kanalı ile “erik” meyvesini istediğini söylenmiş. Tabi o tarihlerde kışın yaz meyvesini bulmak mümkün değil. Ne elektrik var ne soğutma sistemleri ve seracılık nede buzdolabı.Eryek Baba bu bacının gönlünü ederse çok sevap işleyeceğini bildiği için kerametini göstermiş ve sofraya bir sepet “erik” getirmiş. O günden beri Eryek Baba’ya bir ad daha ilave edilmiş olmuş Erikli Baba… İşte ne zaman hamile bacılar aşerip gönülleri “erik” istemişse “Erikli Baba” dan dilek dilemek için erikli Baba Dergahı’nın yolunu tutulmuş.
Osmanlı Tarihinde Erikli Baba Dergahı
Erikli Baba; Osmanlı Tarihi’ne göre; 1329 yılında Anadolu Yakasına geçen Orhangazi yönetimindeki; Geyikli Baba, Kartal Baba, Gözcü Baba, Süca Baba gibi Gazi Erenler ile İstanbul’a gelmiş Horasan Erenleri’ndendi r. Ahmet Yesevi’nin diğer yol erleri gibi Eryek Baba’da, Hacı Bektaş-ı Veli, Abdal Musa, Şahkulu, Karacaahmet sultan gibi O’da İstanbul’un Rumeli yakasında dergahını açmış tüm insanlığa hizmet vermeye başlamıştır.
Balım sultan ve Otman Baba Erkannamelerin’ de Erikli Baba için; İstanbul’un gözcülerinden ve 12 Büyük dergahtan biri olduğu yazmaktadır. Dergah mezarlığındaki; dönemin ünlü zakirlerinin , yola gönül veriş erenlerin mezarları, türbeleri bunu göstermektedir. Fatih Sultan Mehmet; İstanbul’u kuşattığında, Bizans İmparatorlarını n sefer dönüşü törenlerle kente girdiği önemli kapılardan biri olan Yedikule’deki Altınkapı’nın karşısındaki çayıra Yeniçeri ordugahını kurdurur. İstanbul’un alınması planında bu kapının yeri önemlidir. Eryek baba dergahı ve onun sevenleri İstanbul alınmasında Türk kuvvetlerine yardımcı olmuşlar , Yeniçerilerin yanında yer almışlar , İstanbul’un fethinde ellerinden gelen gayreti göstermişlerdir .Dergahın yanında konaklayan orduya gıda ve moral destekte bulunmuşlardır. Karargahtaki ordunun su ve gıda ihtiyacı yanı başlarındaki erikli baba dergahı tarafından karşılanır. Dergahın bereketi orduyu fazlasıyla memnun eder.
Kazlıçeşme, yer altı suları bol, çayırı çimeni yemyeşil ovalık bir bölgededir. Dericilik çok su isteyen bir iştir. Böylece fatih sultan Mehmet, İstanbul’u aldıktan sonra tabakhaneleri buraya kurdurtur. Deri sanayi 1450’lilerden yakın zamana yani 550 yılı aşkın bir zaman Kazlıçeşme’yi yurt tutar. Deri sanayi zamanla Kazlıçeşme’yi çok kirletir. Kazlıçeşme’nin yemyeşil çayırları da suyu da kirlilik denizine dönüşür. Adeta çevrede canlı hayat can çekişmeye başlar. Kötü kokular tüm semti esir alır. Bu kirlilik sonucu oluşan durumdan sonra belediye Kazlı çeşme’deki sanayiyi 1990’lı yıllarda tuzlaya taşır. Bu taşımadan sonra Kazlıçeşme’de 1329’lardan kalma erikli Baba Dergahı bir harabeye dönmüş olarak ortaya çıkar. Dergah; bakımsızlıktan, sahipsizlikten ilgisizlikten dolayı Dergahların kapatıldığı 1925 yılından beri kaderine terkedilmiştir. Erikli baba kültür derneği 1993 yılında kurulduğunda dergah bu vaziyettedir.
Evliya Çelebide; Erikli Baba Dergahı
Evliya Çelebi Seyahatname’de; semtin bir camii, yedi mescidi, bir hanı bir hamamı, sebili ve üç tekkesi vardır. Ayrıca 300 adet derici dükkanı ve imalathanesi, elli adet tutkalcı, yetmiş adet de kirişçi dükkanı vardır. Tüm kasaplar yeniçeri olup, mezbahalar onlara aittir diyor.Erikli Baba Dergahı’na tarihte şu isimlerde verilmiştir.
Yedikule Bektaşi Dergahı. Şütürşumar Mehmet Baba Dergahı (Bilinen ilk postnişin olması nedeniyle) Perişan Mehmet Ali Baba Tekkesi Şeyh Abdullah Tekkesi Zakirbaşı Bektaşi Dergahı
Ord. Prof. Dr. Süheyl Ünver, Erikli Baba’nın Horasan’dan; İstanbul kuşatması için gelen Cihan Erleri’nden biri olduğunu yazıyor. Erikli Baba Hakk’a yürüdüğünde bugünkü dergaha sırlanıyor. Mezarı dış kapıdan girince dergah kapısından gelen canları karşılıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder